Ukrayna işgali altıncı haftasına girerken, Avrupa Birliği’nde ikamet etmek yerine ülkelerine dönme kararı alan Ukraynalıların sayısı artıyor.
Neredeyse tamamı kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan yüzlerce Ukraynalı, Polonya’nın ana mülteci merkezi olan Przemyśl’den Kiev’e giden gece treni için kuyrukta beklerken görüntülendi.
Euronews’e konuşan 46 yaşındaki Natalia, 16 yaşındaki oğlunu Polonya’da emin ellerde bıraktığını ve şimdi mücadele için ülkesine döneceğini anlatıyor:
“Önemli olan çocuğumu çıkarmaktı. Oğlumu sıcak çatışma noktasından çıkarmayı başardım. Savaş bitene kadar burada yaşaması için bıraktım ve şimdi artık olmam gereken yere kocamın, annemin bulunduğu Zaporizhzhia’ya dönüyorum.”
Güneydoğu Ukrayna’da bir şehir olan Zaporizhzhia, işgalin başlangıcından bu yana Rus kuvvetleri tarafından devam eden saldırılara ve ayrım gözetmeyen bombardımanlara maruz kaldı. Şehir aynı zamanda Avrupa’nın en büyük nükleer santraline de ev sahipliği yapıyor.
Ancak hem kaçılan ülkelerde sığınacak yerler ve iş bulmaktaki zorluk hem de Ukrayna’da sergilenen direniş ve fedakarlık sonrası Natalia ve daha pek çok kişi kalıp direnmenin gerekli bir hal almaya başladığını düşünüyor. Natalia birçok yurttaşın da aynı şeyi hissettiğini söylüyor.
AİLE ÜYELERİ İÇİN ENDİŞE, SAVAŞ KORKUSU DAHA AĞIR BASIYOR
Bir başka eve dönüş nedeni de aile üyeleri için endişe ve mülteci sığınaklarındaki güvenlik eksikliğinin bir karışımı.
71 yaşındaki hukuk profesörü Yuri, başkentte tek başına olan yaşlı annesi nedeniyle Kiev’e dönmeye karar verdiğini söylüyor ve ekliyor:
“Orada arkadaşlarım da var, kitaplarım, bilgisayarım. Kendimi orada daha rahat hissedeceğim.”
Dönmek isteyen herkes bunu kalıcı olarak yapmak için gitmiyor. Aralarında bazıları, yalnızca aile üyeleri veya evcil hayvanlarını daha güvenli bir yere yerleştirmek için geri gidiyorlar.