Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Genel Sekreteri Latif Selvi, “Bazı ülkeler birkaç bin mülteciyi ülkelerine almamak için referandum düzenlerken Türkiye’nin milyonlarca kişiyi ağırlaması ve çocukları eğitim sistemine entegre etmesi dünya kamuoyunun takdirini topluyor.” dedi.
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, AA muhabirine, Türkiye’nin Suriyeli ve göçmen çocukların eğitim-öğretimindeki yaklaşımını ve sivil toplum kuruluşlarının göçmenlerin topluma kazandırılmasındaki rolünü değerlendirdi.
Selvi, Türkiye’de okul çağındaki Suriyeli çocukların yüzde 65 ila 70’inin eğitim gördüğünü, bu oranın savaş öncesi Suriye’de yüzde 62 civarında olduğunu söyledi.
Göçmen çocuklara sadece eğitim sağlamanın problemleri tamamen çözmediğine işaret eden Selvi, bu çocukların kültür, dil farklılıkları, öğrenciler arası gruplaşmalar ve akran zorbalığıyla karşılaştıklarını anlattı.
Selvi, öğrenciler arasındaki gruplaşmaların okullardaki uyumu bozduğunun ve bunun önlenmesinde idareci ve eğitimcilere önemli sorumluluk düştüğünün altını çizerek, “Eğitimci arkadaşların, çocuklarımız arasında herhangi bir ayrımcılığa izin vermemesini ve bu tarz davranışları gördüğünde yapıcı müdahalede bulunmasını önemsiyoruz.” ifadesini kullandı.
Suriyeli çocukların, bazı eğitim kurumlarında karşılaştıkları ayrımcılık vakaları, akranlar arası gruplaşmalar ve zorbalık nedeniyle eğitim hayatından uzaklaşabildiğine işaret eden Selvi, bu konuda eğitimciler kadar ailelere de görev düştüğünü söyledi.
ÇOCUKLARIN TOPLUMA KAZANDIRILMASINDA SİVİL TOPLUMA DA GÖREV DÜŞÜYOR
Selvi, Suriyeli çocukların eğitimi, entegrasyonu, topluma kazandırılması konusunda hem devlete hem de sivil toplum kuruluşlarına görev düştüğüne değinerek, “Birinin başardığı şeyi öteki bozarsa o zaman orada başka bir travma ortaya çıkar.” diye konuştu.
Devletin bu konuda finansal kaynak sağlayarak birçok problemi çözdüğünü ancak toplumları bir araya getirme görevinin sivil yapılara düştüğünü ifade eden Selvi, sivil toplum kuruluşlarının yürüttüğü sosyal ve kültürel faaliyetleri “ideal çözüme katkı sağlayacak unsurlar” olarak nitelendirdi.
Selvi, Eğitim-Bir-Sen’in güvenli eğitimi herkes için sağlama amacını taşıyan bir sendika olduğunu ve bu kapsamda bilimsel araştırmalar da yürüttüklerini aktararak, şöyle devam etti:
“Kendi tercihiyle göç edenlerde bile uyum problemleri oluyor. Bunun çözümü için atılması gereken adımlar var. Yürüttüğümüz araştırmalarda, bu alanda uzmanların yaptığı çalışmaları müzakere edip ülkemizde göçmen veya eğitimde dezavantajlı duruma düşmüş çocukların mahrumiyetlerini giderecek politikalara katkı vermeyi ümit ediyoruz.”
“Türkiye gayri safi milli hasılasına oranla dünyanın en çok insani yardımda bulunan ülkesi”
Türkiye’deki Suriyelilere yönelik abartılı ve doğru olmayan söylemler üreten kişiler olduğunu kaydeden Selvi, “Biz bunlardan çok rahatsız oluyoruz. Bunu bir öğretmen asla yapmamalı. Hele hele toplum önündeki bir siyasi aktör kesinlikle yapmamalı.” ifadesini kullandı.
Selvi, sosyal medyada nefret içerikli paylaşımların kimi zaman eğitimci veya farklı meslek grupları adı altında yapıldığına işaret ederek, bu paylaşımları yapan kişilerin öğretmen olduğunun tespit edilmesi halinde derhal görevlerinin sonlandırılması gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin hem tarihiyle hem de ortaya koyduğu insani tutumla dünyanın çeşitli ülkelerinden pek çok kişinin sevgisini kazandığını dile getiren Selvi, “Suriye özelinde değerlendirecek olursak bizler yaklaşık 100 yıl önce aynı coğrafyanın insanları olarak yaşamış kişilerin torunlarıyız. Bu bağlamda Türkiye yurttaşları olarak ayrımcı dili asla kabul edemeyiz.” dedi.
Selvi, Türkiye’nin savaş ve çatışmalardan kaçan sivillere yönelik insani politikalarıyla tüm dünyada büyük prestij kazandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bazı ülkeler birkaç bin mülteciyi ülkelerine almamak için referandum düzenlerken Türkiye’nin milyonlarca kişiyi ağırlaması ve çocuklarını eğitim sistemine entegre etmesi dünya kamuoyunun takdirini topluyor. Türkiye gayri safi milli hasılasına oranla dünyanın en çok insani yardımda bulunan ülkesi. Türkiye göçmen çocukların sisteme entegre edilmesi ve eğitim alabilmesi konusunda da dünyanın pek çok ülkesinden ileride.”
