Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme”yi imzaladığı 20 Kasım 1989’dan bu yana her yıl 20 Kasım “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak kutlanıyor.
Suriye, dünyada çocuk hakkı ihlallerinin en çok tescil edildiği ülkeler sıralamasında başlarda yer alıyor.
İç savaşın 11 yılı aşkın süredir devam ettiği ülkede çocuklar, şiddetin her türüne maruz kalıyor.
Sivillere yönelik hak ihlallerini kayıt altına alan Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Mart 2011-Mart 2022’de iç savaşta yaşamını yitiren çocuklardan yaklaşık 30 binini belgeledi.
Bombardıman ve terör saldırılarında yaralanan veya engelli kalan çocukların sayısı ise henüz bilinmiyor.
BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisine (OCHA) göre, önemli bir bölümü çocuklardan oluşan 6,5 milyondan fazla kişi de ülke içinde yerinden edildi.
BM Çocuklara Yardım Fonu’na (UNICEF) göre, Suriye’de en az 2,4 milyon çocuk okula gidemiyor.
Yoksulluğun pençesindeki ülkede okul çağındaki çocuklar, ders sıraları yerine ailelerinin geçimine destek olmak için çalışmak zorunda kalıyor.
Henüz 8 yaşındayken Halep’te Esed rejimi güçlerinin hava saldırısında yaralanan 14 yaşındaki Muhammed İdris, hayatı kararan yüzbinlerce çocuktan sadece birisi.
Saldırı sonucu 3 el parmağı ve avucunun bir kısmı kopan, sırtından da yaralanan İdris, yürümekte de zorluk çekiyor.
Muhammed İdris, halen Suriye’nin kuzeyindeki Azez ilçesinde 6 yıldır bir kampta babaannesi ve kendisi gibi yetim kuzenleriyle yaşıyor.
İdris, fiziki durumundan dolayı arkadaşlarıyla oynayamadığı için okula gidemiyor.
“TEKRAR ESKİSİ GİBİ OLMAK İSTİYORUM”
Halepli çocuk, AA muhabirine açıklama yaptığı sırada, durumunun kendisini çok üzdüğünü dile getirerek göz yaşlarını tutamadı.
İdris, “Halep’te babamla alışverişe çıktığımızda bir uçak saldırısı sonrası bina enkazı altında kaldık. Hastanede gözümü açtığımda yaralandığımı gördüm. Babam da yaralıydı. Saldırıda elimden, bacağımdan ve bel bölgemden yaralandım. Şu an arkadaşlarımla çıkıp futbol oynayamıyorum, koşamıyorum.” dedi.
Saldırının okul hayatını da olumsuz etkilediğini belirten İdris, tekrar okuluna dönüp bahçesinde arkadaşlarıyla koşup oynamayı hayal ettiğini söyledi.
İdris, saldırının kendisinde bıraktığı acı izlerden dolayı okula gidemediğini kaydetti.
Hayırseverlerin destekleriyle çadırda yaşamlarını sürdürdüklerini dile getiren İdris, “Tekrar eskisi gibi olmak istiyorum. Benim durumumdaki çocukları iyileştirmek için doktor olmak istiyorum.” diye konuştu.
14 yaşındaki Halepli Abdülgani Ganim de 6 ay önce Azez ilçe merkezinde terör örgütlerince patlatılan bir bomba yüzünden engelli kaldı.
3 yaşındaki kuzenini parkta dolaştırmak için dışarı çıkan Ganim, patlama sonucu sağ bacağını kaybetti.
İç savaş nedeniyle okul hayatını bitirmek zorunda kalan Halepli çocuk, kaportacıda çalışarak ailesinin geçimine destek olmaya çalışıyordu.
Ganim, “14 yaşındayım. Azez’de 6 ay önce bir çöp konteynırına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu bacağımdan yaralandım. Sonra bacağımı kesmek zorunda kaldılar. Yerine protez taktılar.” dedi.
Terör saldırısı öncesi ailesine destek olmak için çalıştığını söyleyen Ganim, “Şimdi çalışamıyorum, koşamıyorum, arkadaşlarımla maç yapamıyorum. Suriye dışındaki çocuklar güvende yaşıyor, patlamalar olmuyor.” ifadelerini kullandı.
Ganim, yeni durumuna alışmakta zorluk çektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Büyüyünce ne olacağımı bilmiyorum. Eskiden futbolcu olmayı hayal ediyordum ancak kopan bacağımdan dolayı bu hayalim gerçekleşmeyecek.”
