Arama kurtarma çalışmaları sırasında enkaz altında göbek bağı kesilen bebek, anne ve babasını depremde kaybetmesi üzerine Afrin’deki bir hastanede tedavisi tamamlanan bebeği, hayatta kalan tek yakını halası ve eniştesi sahiplendi.
Hastane çalışanlarının Aya adını verdiği öksüz bebeğe, yeni ailesi, enkazda hayatını kaybeden annesi Afra’nın adını verdi. Afra bebeğin yeni ailesinin evlerinde Hatay depremlerinde ağır hasar oluştu. Kalacak yerleri kalmayan Afra ve ailesi, geçici olarak tanıdıklarının kaldığı bir çadıra yerleşti.
Afra’nın halasının eşi Halil Şam Sevadi, 2014’te terör örgütü DAEŞ yüzünden önce İdlib’e oradan da terörden kurtarılmış bölgelere göç ettiklerini söyledi.
Sevadi, 6 Şubat’taki depremler sırasında eşini ve çocuklarını alarak evden dışarı çıktıklarını ancak Afra’nın annesi ve babasının kaldıkları binanın çöktüğünü belirtti.
Arama kurtarma çalışmaları için kendi çabalarıyla tanıdık bir arkadaşının iş makinesiyle enkaza geldiğini anlatan Sevadi, şunları kaydetti:
“Kurtarma çalışmaları sırasında ilk önce bebeğin annesinin ayaklarını gördük. Üzerine tavan çökmüştü. Molozları eşerken sesler geliyordu, amcamın oğlunun (Afra’nın babası) sesi zannettim. Eşmeye devam ederken bebek olduğunu fark ettim.”
Sevadi, dünya ajanslarından yayınlanan görüntüleri hikayesi hakkında ise, Afra’nın göbek bağını enkaz altında kestiğini belirterek bebeği, apar topar hastaneye götürdüğünü söyledi.
Afra bebeğin sağlık durumunun iyi olduğunu ifade eden Sevadi, “Afra, bana babasından hatıra. Ailesinin hepsi hayatını kaybetti. Ölen babasıyla kardeşten daha yakındık. O gitti emaneti kaldı” açıklamasında bulundu. Kahramanmaraş ve Hatay’da meydana gelen şiddetli depremler Suriye’nin kuzeyinde de büyük yıkıma yol açtı. Can kaybı 5 bini geçerken, Esed rejimi, Rusya, BM ve Türkiye’nin sürdürdüğü diplomatik zulüm nedeniyle 10 gün boyunca muhaliflerin kontrolündeki bölgelere açılan iki sınır kapısı kapalı kaldı. İş işten geçtikten sonra kapılar açıldı. Binlerce Müslüman kurtarılmayı beklerken enkaz altında can verdi. Kurtulanlar ise sığınacak yer ve yiyecek sıkıntısı çekerek yaşam savaşı veriyor.