Düşmana geçit vermemek için yaklaşık bin 500 kilometre mesafeden gelip şehit düşen Suriyelilerin anısı, Çanakkale şehitliğindeki kitabelerde yaşıyor. Çanakkale savaşları sırasında, Osmanlı İmparatorluğunun 141 şehrinden olduğu gibi Suriye’den gelen askerler de Çanakkale Boğazı’nı canla başla savundu.
SURİYE’DEN GELİP VATAN SAVUNMASINA KATILANLARDAN BİN 600 KİŞİ, ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİNDE
Suriyelilerin Türkiye vatandaşlığına kabul edileceğinin açıklamasının ardından başlayan ‘Çanakkale cephesinde Suriyeli şehit var mı? Yok mu?’ tartışması, Çanakkale şehitliklerinin kitabelerinde son buldu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mithat Atabay, resmi kayıtlara göre Çanakkale cephesinde bin 600 Suriyelinin şehit düştüğünü söyledi.
“231 İDLİBLİ ASKERİN ŞEHİT OLDUĞU VE BU VATAN UĞRUNA HAYATLARINI FEDA ETTİKLERİNİ BİLİYORUZ.”
Atabay, Çanakkale Savaşları sırasında İdlipli askerlerin vatan savunması için şehit düştüğünü belirterek, “1. Dünya Savaşları sırasında Osmanlı ordusunda toplam 231 İdlipli asker şehit oldu. İdlip’ten gelen askerlerin ağırlıklı olarak Çanakkale Savaşları’nda, Arıburnu ve Seddülbahir bölgesindeki savaşlarda görev aldı” dedi.
Atabay ayrıca Çanakkale Savaşları’nda Osmanlı coğrafyasında bulunan yerlerde askerlerin, askere alındığını da kaydederek, “O sırada, Suriye bölgesi içerisinde yer alan Halep’te bir asker almak bölgesi oluşturulmaktaydı. Ve Halep’e bağlı olan İdlip’te de bu askerler Halep Asker Alma Dairesine müracaat ederek, 6’ncı Kolordu bünyesinde askere alındılar. 1915 yılında Çanakkale Cephesinin açılmasıyla birlikte burada şiddetli savaşlar başladı. Bu şiddetli savaşlar karşısında İdlipli askerlerin özellikle 26’ncı Tümen’e dahil olarak Çanakkale bölgesinde görev aldıklarını biliyoruz. Burada İdlipli askerler savaştılar. Ve bu sırada onların Komutanlığını Atatürk döneminde de Milli Eğitim Bakanlığı yapacak olan, Atatürk’ün, ‘hocam’ diye hitap ettiği Esat Sagay da o Tümen’in komutanlığını üstlenmiş bulunuyor idi. Çanakkale Savaşları sırasında İdlip’ten gelen askerler ağırlıklı olarak Arıburnu bölgesinde, bir kısmı ise Seddülbahir bölgesindeki savaşlarda, görev aldılar ve hayatlarını kaybettiler. Çanakkale Savaşları sırasında toplam olarak İdlip’ten 121 askerin şehit olduğunu görüyoruz. Buradaki İdlipli askerlerin bulunduğu birlikler Çanakkale cephesi kapatıldıktan sonra diğer cephelere sevk edildiler. Galiçya, Romanya ve daha sonra da Suriye-Filistin bölgesinde savaştılar. Toplam olarak 1. Dünya Savaşı sırasında İdlip’ten askere alınan ve Osmanlı Ordusunda görev yapan askerler içerisinde 231 tane İdlipli askerin şehit olduğunu ve bu vatan uğruna hayatlarını feda ettiklerini biliyoruz” dedi.

“BU OYUNU İYİ GÖRMEK GEREKİYOR”
“Bugün Türkiye Cumhuriyetine bakıyoruz, doğu ve güney doğusunda özellikle büyük devletlerin oyunları bulunmaktadır ve beraber yüzlerce, binlerce yıl beraber yaşadığımız kardeşlerimizle Türkleri birbirlerine düşürmeye çalışıyorlar. O yüzden bu oyunu iyi görmek gerekiyor. Bugün Suriye’de bizim yüzlerce yıl beraber yaşadığımız kardeşlerimiz oluşturmaktadır. Bugün zorunluluktan dolayı kendi kardeşlerine sığınmak zorunda kaldılar. Biz, tasada, kıvançta, yarın başarıda birlikte olmak durumundayız. Çünkü biz komşuyuz. Komşu komşunun külüne muhtaçtır sözü bugün çok doğru olan bir söz olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün Türkiye Cumhuriyeti devleti Suriyeli kardeşlerine o açıdan kucak açmış ve 3 milyon Suriyeli Türkiye topraklarında barınmaktadır. Tabi gönül ister ki, bunların bir an evvel ülkelerindeki karmaşanın sona ererek geri dönmeleri. Ama tarihten şöyle bir ders çıkarmak gerekir; Gerçekten birbirine düşürmek isteyen güçleri iyi tanımlayarak, birbirleriyle dost olmayı, ticareti geliştirmeyi, gelecekte kültürel faaliyetleri artırmayı, Türkiye Cumhuriyeti ve bugün Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin görmeleri gerekir. 101 yıl önce bu vatan için kalpleri çarpan gerek Suriyeli gerek Türk kardeşlerimiz, bugün de tasada el ele kol kola bulunmaktadır. O yüzden geçmişi hatırlayalım, geçmişten ders alalım ki geleceğe daha güzel bakabilelim” diye konuştu.
“ŞEHİTLERİ ETNİK GRUPLARA BÖLMEK VİCDANSIZLIKTIR”
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tarih Bölümünden Doç. Dr. Burhan Sayılır, Çanakkale cephesinde Türkiye sınırları haricinde kalan bölgelerden de çok sayıda şehit olduğunu söyleyerek, bu şehitlerin etnik gruplara göre bölünmesinin insafsızlık olacağını söyledi.
Doç. Dr. Sayılır, “1911 ve 1913 yıllarında Türk ordusunda büyük değişiklikler ve reformlar yapıldı. Özellikle redif sistemli ordu yapılanmasından nizamiye sistemli ordu sistemine geçildi. Bu ordunun bütün kademelerinde hemen uygulanamadı. Redif sistemi ile nizamiye sistemi birlikte çalıştırıldı. Redif sistemli asker almada, askerler aynı ilden ve çevreden olurlardı. Nizamiye sistemli asker alma ise karma (bugün yürürlükte olduğu gibi) askerler vardır. Seferberliğin ilanı ile birlikte Çanakkale’ye yakın yerlerden asker alınma işlemlerine hemen başlandı. Bu arada bölgede bulunan nizamiye birlikleri zaten mevcuttu.
Çanakkale Muharebeleri başladığında her iki sistem içinde askerler cepheye sevk edildiler. Bu nedenle Çanakkale cephesinde Türkiye sınırları haricinde Balkanlardan da, Kafkaslardan da, Irak’tan da, Suriye’den de, Filistin’den de, Kudüs’ten de, Libya’dan da vs şehit vardır. Şimdi bu noktada bazı hususların altını çizmek gerekir. 1918’e kadar Halep, Şam, Hama, Deyrizor, Harim, İdlib ne anlam ifade ediyorsa Ankara, Samsun, Manisa, Antalya aynı anlamı ifade ediyordu. Bunların hepsi Memalik-Mahrusa-i Şahane’nin mümtaz yerleriydi. Bir başka deyişle Memalik-i Osmaniye’ye bağlı (hem egemenlik hem de hakimiyet olarak) yerlerdi. Peki bu şehitler Türk müydü?, Arap mıydı?, Kürt müydü? Daha önce de belirttiğim gibi Osmanlı’daki ana tasnif ‘Müslim ve Gayrimüslim’ tasnifi olduğu için bunu ancak Allah bilir.
Vatanlarını savunmak için vatanın değişik yerlerinden bir araya gelip omuz omuza savaşan, kendilerini etnik kimlikleriyle değil ‘Osmanlı’ kimlikleriyle tanımlayan ve son nefeslerini birbirinin kucağında veren bu şehitleri günümüz kafasıyla etnik gruplara bölmek insafsızlık ve şehitlerin aziz hatıralarına saygısızlıktır” dedi.